Randevu Telefonu
0532 381 0789

Sağlık Hukuku dar anlamda “Hasta Hakları” kavramıyla birlikte değerlendirilen bir hukuk dalıdır. “Hasta Hakları” kavramı ise doktrin ve tıp çevrelerinde 1970’li yıllarda değerlendirilmeye başlanmış olmasına rağmen mevzuatımıza Sağlık Bakanlığı tarafından 1998 yılında yayınlanan Hasta Hakları Yönetmeliği ile dâhil olmuştur. Hasta hakları kavramı, hastaların bilgilendirilmesi, insana yaraşır ve ulaşılabilir şekilde sağlık hizmeti almasının sağlanması, kişilik haklarının korunması gibi konuları ihtiva etmektedir. Bu alanda çıkan uyuşmazlıklar genel olarak sağlık hizmeti sunan ve sağlık hizmetinden faydalanan kişiler arasında vuku bulmaktadır. Hekimlerin görevleri gereği vücut bütünlüğüne müdahale niteliğinde eylemler gerçekleştirmeleri nedeniyle görev ve sorumlulukları Sağlık Hukuku kapsamında önemli yer işgal etmektedir. Hekimlerin gerçekleştirecekleri mevzuata aykırı eylemleri nedeniyle hem cezai hem de hukuki (tazminat) sorumlulukları doğabilecektir. Hekimlerin sadece kasıtlı olarak gerçekleştirdikleri haksız fiiller değil; aynı zamanda ihmal suretiyle de (görev gereklerinin yerine getirilmemesi veya özen yükümünün ihlali) gerçekleştirdikleri haksız filler nedeniyle sorumlulukları doğmaktadır.

 

Hekimlerin söz konusu sorumluluklarının yanı sıra hastaların uğramış oldukları zararlar dolayısıyla özel sağlık kuruluşlarının ve idarenin de sorumluluğundan bahsedilebilmektedir. Sağlık hizmetinin bir kamu hizmeti olduğu dikkate alındığında idarenin sağlık hizmeti verilmesine ilişkin görev ve yükümlülükleri dolayısıyla hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bulunmakla birlikte; günümüzde idarenin kusursuz sorumluluğu da yargı içtihatları ile geniş bir alanda uygulanmaktadır.

 

Sağlık Hukuku dar anlamda hasta haklarından bahsetmekle birlikte; geniş anlamda sağlık çalışanlarının hakları, hekimlerin idari, cezai ve hukuki sorumlulukları, özel sağlık kuruluşları ve idare arasında meydana gelen uyuşmazlıkları, sağlık mevzuatı çerçevesinde yapılan düzenlemeler gibi hususları da içermektedir. Hekimlerin sorumlukları bakımından özel düzenlemeler kısıtlı şekilde mevzuatımızda bulunmakta birlikte Türk Ceza Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda bulunan genel hükümler hekimlerin sorumluluklarının belirlenmesi bakımından uygulama alanı bulmaktadır. Hekimlerin yerine getirmekte oldukları görevlerine ilişkin olarak teknolojide ve tıp alanın meydana gelen gelişmeler hekimlerin etik sorumluluğunu da gündeme getirmiş durumdadır. Çeşitli Kurumlarda oluşturulan Etik Kurulları yapılacak olan tıbbi çalışmaların uygunluğu konusunda kararlar almaktadır. Alınan bu kararlar, yapılan uygulama ve çalışmaların değerlendirilmesi bakımından önem arz etmektedir. Yapılacak olan tıbbi araştırma ve çalışmaların kimi zaman hastaların kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğu ve bu kapsamda çalışmayı yapan hekimlerin ve bağlı bulunduğu sağlık kuruluşlarının sorumluluğunun doğabileceği de görülmektedir.

 

Sağlık hizmetinin kamu hizmeti olması dolayısıyla idarenin denetimi ve gözetimi altında hizmet veren özel sağlık kuruluşlarının değişen sağlık mevzuatı çerçevesinde idare ile yaşadığı uyuşmazlıkların çözümü konusunda da sağlık hukuku ilke ve kuralları uygulama alanı bulabilmektedir.

Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn
Pinterest

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MAKALE YAZARI
Av. Emre ÖZCAN

2011 Yılından itibaren alanında Avukatlık Faaliyetlerine başlayan büromuz bu faaliyet alanını 2016 yılında genişleterek müvekkillerine hem Avukatlık ve hem de aynı zamanda Arabuluculuk hizmetleriyle faaliyetlerine devam etmektedir.

SON EKLENEN YAZILAR
BİZLERİ TAKİP EDİN
Mesaj Gönder
WhatsApp Destek Hattı
WhatsApp Danışmanlık Hattı
Merhaba🙌😊 Size Nasıl yardımcı olabiliriz?
HEMEN ARA